Cuma, Ekim 01, 2010

Boğazda bir başka ben

Güneşsiz bir güne daha başlayıp -olsun yine de güzel olacak her şey- diyerek attım kendimi sabahtan parka.Yürüdüm biraz, dinlendim, daha uyanamamış kedileri sevdim. Nedense diğer sabahlara göre pek bir boştu bu gün parka ya da bana öyle gelmişti bilemiyorum. Sabah sporumu bitirip yine aynı yoldan evin yolunu tuttum. Giderken ve dönerken hep farklı yolları tercih ediyorum ama..bilmiyorum neden, ama öyle. Güzel bir kahvaltıdan sonra evdeki 4 kadın attık kendimizi sokağa..İstikamet Kanlıca!!! Annemin çok sevdiği bir çocukluk arkadaşı kızını alıp 1 haftalığına tatile geldi yanımıza. E bizde bu bahaneyle gitmediğimiz yerlere yeniden gider olduk.

Bir başka hava vardı sanki bu gün İstanbul'da.. Böyle grilerle dolu ama arada güneşin yüzünü göstermek ister gibiydi. Sevmem fazla böyle havaları illaki başımı ağrıtır, rahatsız eder, nedensiz gerginlik yapar üzerimde. Hoş öyle de oldu yine ama boğaz havası, manzarası iyi geldi bedenime. En çok da bir kaç küçük balıkçı teknesine bayıldım. Lise çağlarım güzelim Sinop'ta geçmişti ve oradan çok alışığım bu takalara. Okulumuz deniz kıyısındaydı ve tüm pencereler karadenize bakardı. Bazı geceler irili ufaklı bir sürü tekne balığa çıkardı da böyle denizi acayip süslerlerdi ışıklarıyla. Biz de ışıkları yakıp söndürerek sanki izlediğimizi fark ettirirdik. Kendimizce oyun oynardık işte :) Yosun kokusuna da 'kara' denize de alışığım anlayacağınız. İşte yine Sinop'u hatırlattı bana oralar...

Kanlıca da yoğurdumuzu yedikten sonra Çengelköy'e tarihi Çınaraltı çay bahçesine attık kendimizi..Daha önce de gitmiştim ama böyle puslu havalarda bir başka güzel oluyormuş bir kez daha anladım. Ne çok kalabalık var ne de çok gürültü var. Çayını ve sıcacık simidini al ve boğazın kokusuyla, manzarasıyla keyfine bak...Zaman gelip geçti ama bize yetmedi bir de ordan çıkıp Kızkulesinde oturalım denildi... Orda da aynı hava aynı manzara vardı.. Az insan..Bol huzur..
Çok gezdik..çok dinlendik..İstanbul'a, Boğaz'a, eski anılara bol bol doyduğum bir cuma yaşadım böylece...
Eskiden Sinop'ta çok severdim pencereden gördüğüm manzarayı, her gün karşımda, yanıbaşımdaydı. Yine öyledir aslında ama şimdi arasıda olsa gördüklerim bir başka büyüleyici, etkileyici, bir başka alışkanlık oluvermiş sanki... Değişmem, değişemem gibi...

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...