Perşembe, Kasım 04, 2010

50 mila-Mine Vaganti

"Elli bin göz yaşı döksem
Yine yetmeyecek
Çünkü müzik hüzün dolu /aklım sen.
Elli bin sayfa atıldı rüzgara çünkü yüzüm sonsuza hatırlatacak

Dönme, geriye,
yıkıldım ama sen görme
Böyle olsun istiyorum, yanılacaksam da yine. çünkü acım da aşkım da benimdir yinede

Ah! elli bin göz yaşı döktüm, neden bilmeden
şimdi senden uzak bir anıyım sadece

Elli bin göz yaşı döksem
Yine yetmeyecek
Çünkü müzik hüzün dolu /aklım sen.

bana bakma öyle,
yaraya basılı tuz gibi yakan
acımı sen yaşama,

Böyle olsun istiyorum, yanılacaksam da yine. çünkü acım da aşkım da benimdir yinede

Ben böyle istiyorum
izin filan sormadim ki
çünkü acım da
aşkım da
benimdir yine" 




Çok beğenerek izlediğim bir filmdi Serseri Mayınlar.. Ondan sonra keşfettim Ferzan Özpetek'i..
Tüm filmileri inanılmaz bir iz bıraktı bende..Seçtiği karakterler, kullandığı müzikler, İtalya!!, anlatılan hayatlar, hüzünler, acılar, mutluluklar.. Hepsi, herşey çok güzel bir bütün oluşturmuş her filminde de. Bazen kendi hayatlarımızdan sıyrılıp başka insanların hayatlarına, acılarına, dostluklarına, yaşadıklarına kapı aralamak, o kapıdan içeri dalmak, aslında içerisi ne kadar farklı olursa olsun yaşanılan duyguların hep bir ortak yanının olduğu keşfetmek, onunla üzülmek, gülmek.. Onun için mutlu olmak..Sadece kendinin değil başka birilerinin de varolduğunu bir kez daha fark etmek çok güzel bir duygu.. Seviyorum böyle hayattan kesitler veren filmleri..
Adı üstüne bir film, bir seneryo ve kurgudan da ibaret olsa.. Hepsi bizden varolmuş şeyler.. Bir yerlerde kendinden-kendimizden- bir parça bulan birileri var..

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...