Pazar, Mayıs 30, 2010

Hİç bir Zaman olması Gerektiği gibi değil..

Hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil; dedi insanlar.
Müziğin sesi, sözcüklerin yazılışı.
Hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil, dedi,
bütün bize öğretilenler,
peşinden koştuğumuz aşklar,
öldüğümüz bütün ölümler,
yaşadığımız bütün hayatlar,

Hiç bir zaman olması gerektiği gibi değiller, yakın bile değiller.
Birbiri arkasında yaşadığımız bu hayatlar,
tarih olarak yığılmış, türlerin israfı,
ışığın ve yolun tıkanması,
olması gerektiği gibi değil,
hiç değil, dedi.

Bilmiyor muyum?
diye cevap verdim.
Uzaklaştım aynadan.
Sabahtı, öğlendi, akşamdı.

Hiçbir şey değişmiyordu.
Her şey yerli yerindeydi.
Bir şey patladı,
birşey kırıldı,
bir şey kaldı.
C. Bukowski
 Olması gereken şey neydi? Neydi bize bu hayal kırıklığını yaşatan?
Kim öğretmişti ki bize gerekliliği.. 
Aşklarımız, hayatlarımız  beklentilerle kurulu değil mi? Neyin peşinden koşsak daha fazlasını istemedik mi ?
Bize verilenden daha farklısı, daha fazlası dikkatimizi çekmedi mi?
Olması gerektiğini karar veren de, olmamasına, olamamasına neden olan da biz değil miydik?

"Anın" içine ne zaman girebildik? Ne zaman geçmişi de geleceği de bir kenara bırakıp şuan elle ettiklerimizi beğendik...
Olması gerektiği gibi olamayan belki de bizdik...
Kırıp, dökmeye gerek yoktu. İzlemeye de...
Tek yapmak gereken yaşamaktı sadece.
Kaybetme korkusu olmadan yaşamak, beklentilerle süslemeden yaşamak.
Tek yapmak gereken kabullenmekti belki de
Durduramadığını, geç kaldığını anladığın anda kabullemek.

bonafide

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...